Etnografya Müzesi Ankara’nın Namazgâh adı ile anılan tepede kurulmuştur. Selçuklu öncesinde bu tepenin mezarlık olarak kullanıldığını söylenir. Daha sonra İzzeddin Keykavus’un bu tepede, Etnografya Müzesinin bulunduğu yerde bir medrese yaptırmış. Bu tepede halkın eskiden, kalker kayaların üstünde üç sıra halinde taşla örülmüş bir namazgahta bayram namazı kıldıkları ve yağmur duasına çıktıkları biliniyor. Tepe Osmanlılar döneminde Müslüman mezarlığı olarak ta kullanılmış.
1924 Yılında Milli Eğitim Bakanlığı emri ile İstanbul’da İstanbul Müzeleri Müdürü Halil Ethem başkanlığında özel bir komisyon kurulmuş. Komisyonun satın aldığı eserler önce İstanbul’da Dar-ül Fünun’da bir odada muhafaza edilmiş. Sonra Süleymaniye Külliyesinde bir binaya nakledilmiştir. Nihayetinde Millî Eğitim Bakanlığı’na müze yapılmak üzere bağışlanmıştır.
1925'te Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu, eski Türk mimarisinden aldığı ilhamla projesini on beş gün içinde teslim etmiş ve başlamış.
Yakın tarihte ise 15 yıl süreyle Etnografya Müzesi Anıtkabir işlevi görmüş ve Devlet başkanlarının, elçilerin, yabancı heyetlerin ve halkın ziyaret yeri olmuş.
Kaynak: www.etnografyamuzesi.gov.tr